SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

KIYAMETİN SIFATI, CENNET VE CEHENNEM BAHSİ

<< 2804 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو معاوية وأبو أسامة عن الأعمش، عن سعيد بن جبير، عن أبي عبدالرحمن السلمي، عن أبي موسى. قال:  قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "لا أحد أصبر على أذى يسمعه من الله عز وجل. إنه يشرك به، ويجعل له الولد، ثم هو يعافيهم ويرزقهم".

 

{49}

Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Muaviye ile Ebû Usâme, A'meş'den, o da Saîd b. Cübeyr'deıı, o da Ebû Abdirralıman Es-Sülemî'den, o da Ebû Musa'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş): Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

 

«İşittiği ezaya Allah (Azze ve Celle)'den daha sabırlı kimse yoktur. Kendisine şirk koşulur. Çocuk iddia edilir. Sonra o yine bunlara afiyet verir. Rızık ihsan eder.» buyurdular.

 

 

49-م - (2804) حدثنا محمد بن عبدالله بن نمير وأبو سعيد الأشج. قالا: حدثنا وكيع. حدثنا الأعمش. حدثنا سعيد بن جبير عن أبي عبدالرحمن السلمي، عن أبي موسى، عن النبي صلى الله عليه وسلم. بمثله. إلا قوله "ويجعل له الولد" فإنه لم يذكره.

 

{M-49}

Bize Muhammed b. Abdillah b. Numeyr ile Ebû Saîd El-Eşec rivayet ettiler. (Dedilerki): Bize Veki rivayet etti. (Dediki): Bize A'meş rivayet etti. (Dediki): Bîze Saîd b. Cübeyr, Ebû Abdirrahmnn Es-Sülemi'den, o da Ebû Musa'dan, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'den naklen bu hadîsin mislini rivayet etti. Yalnız:

 

«Kendisine çocuk iddia edilir...» cümlesi müstesna! Çünkü onu zikretmemiştir.

 

 

حدثني عبيدالله بن سعيد. حدثنا أبو أسامة عن الأعمش. حدثنا سعيد بن جبير عن أبي عبدالرحمن السلمي. قال: قال عبدالله بن قيس: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم "ما أحد أصبر على أذى يسمعه من الله تعالى. إنهم يجعلون له ندا، ويجعلون له ولدا، وهو مع ذلك يرزقهم ويعافيهم ويعطيهم".

 

{50}

Bana Ubeydullah b. Saîd de rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme, A'meş'den rivayet etti. (Demişki): Bize Saîd b. Cübeyr, Ebû Abdirrahman Es-Sülemî'den rivayet etti. (Demişki): Abdullah b. Kays şunu söyledi. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

 

«İşittiği bîr ezaya Allah Tealâ'dan daha sabırlı kimse yoktur, kâfirler ona şerik koşuyor, çocuk iddia ediyor, bununla beraber o kendilerine nzk ve afiyet ihsan ediyor, onlara veriyor!» buyurdular.

 

 

İzah:

Bu hadîsi Buhârî «Kitâbu'l-Edeb» ile «Kitâbu't-Tevhid»'de; Nesâî «Kitâbu'n-Nuût» ve «Kitâbu't-Tefsir'de muhtelif râvilârden tahric etmişlerdir.

 

Ulemânın beyânına göre bu hadîsten murad; Allah Teâlâ'nın vâsi' hilmini anlatmaktır. Onun hilmi o kadar geniştir ki : Allah'ın çocuğu ve eşi vardır, diyen kâfirlere bile şâmildir. Mâziri: «Sabrın hakikati nefsi intikam almaktan ve emsali şeylerden men etmektir. Binâenaleyh sabır bir şeyden vaz geçmenin neticesidir. Bu neticeye Teâlâ hakkında sabır ismi verilmiştir.» diyor.

 

Kaadî Iyâd dahi: «Sabûr Allah Teâlâ'nın isimlerinden biridir ve âsilerden intikam almayan mânâsına gelir. Allah Teâlâ'nın isimler arasında halim ne mânâya gelirse, sabûr da o mânâyadır. Halim: İntikam almaya kudreti varken affedendir.» demektedir.